Da Vinci Şifresi

Best-seller kitaplar bana hep itici gelmiştir. Da Vinci Şifresi de bunlardan biri. Ne olacak ki diyordum. Clive Cusler’in Dirk Pitt’i gibi bir kahraman vardır ve olayları çözmeye çalışır. En sonunda da onu çözer, dünyayı ya da Amerikay’yı kurtarır. Al sana mutlu bir dünya. Tıpkı 24 dizisinin Jack’i gibi.
Ama Vardar Çobanoğlu kitaptan bahsedince ilgimi çekmeye başladı. Olayın tarihsel boyutlarından, simgelerden vs. şeylerden bahsediyordu. Hayretle dinlemiştim Vardar hocayı.
Okuyan herkes memnun kalıyordu. Herkes dediğim sıradan herkes değil. Oldukça bilgili ve kitapları seçen insanlardan bahsediyorum.
Sonra kitabın filmi çekildi. Fİlme gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken kitabı okuyup filme gidenler memnun kalmamıştı Her şeyin anlatılamadığından bahsediyordu. O zaman anladım bu kitabın okunması gerektiğini. Çünkü sıradan bir macera kitabı değildi. Eğer sıradan bir macera kitabı olsaydı film bu beklentileri tatmin ederdi.
Hasılı kelam kitabı okumaya pazartesi gecesi başladım ve bir kaç bölüm okuyup sabah devam ederim diye bıraktım. Salı günü sabah kitaba başladım ve gece bıraktığımda 350 sayfayı geride bırakmıştım. Çarşamba günü işlerim olduğu için fazla okuyamadım. Okusaydım herhalde öğleye bitiridim. Akşam kitabı bitirdiğimde saat 22:25’ti.
Kitap gerçekten çok mükemmel bir araştırmanın ürünü. Kitabı okurken uzun araştırmalar sonucu elde edebileceğin pekçok bilgiye iki satırda ulaşabiliyorsun. Tabi güvenirliği ayrı bir olay. Özellikle hıristiyanlık ve değişik dinî gruplar hakkında.
Asıl iddia edilen olay ise Hz. İsa (A.S.)’nın bir eşi olduğunu ve bunun gizlenildiğini iddia ediyor.
Vardar Hocanın açıklaması ise (Hz.) Meryem İsa’nın annesiydi. Eğer İsa (A.S.) öldürüldüyse ( en azından o zamanki insanlar buna inanıyordu), bir annenin yapması beklenen şey oğlunun mezarı başında yasını tutmaktır. Ama Meryem Ana bunu yapmadı. Ordan kaçtı ve Meryem Ana tapınağının bulunduğu yere sığındı. Meryem Ana tapınağının bulunduğu yer ise ilginçtir. Aşağıda cennet gibi bir vadi ve Meryem Ana’nın sığındığı tapınak. Bütün bunlar Meryem Ana’nın yanında bir gelininin olduğudur.
Bir başka iddia ise bugünkü incillerin tahrip edildiğinin kilise tarafından bilindiğini ve kilisenin bu gerçeği ortaya çıkarmamak için tapınakçılarla mücadele içinde olduğu.
Son olarak kitabı kesinlikle herkese öneriyor ama biraz da dikkatli olmalarını rica ediyorum.

Previous Article

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *.

*
*
You may use these <abbr title="HyperText Markup Language">HTML</abbr> tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>