Tedarikçilerinizle güçlü ilişkiler kurmak ve yönetmek, tedarik zincirinizin başarısında kritik bir rol oynar. Her ne kadar tedarikçiler ile aramızdaki ilişki ticari boyutta bir müşteri-tedarikçi ilişkisi olsa da özünde bu ilişki bir iş ortaklığıdır. Süreç açısından bakıldığında sizin tedarikçinizin üretim hattındaki bir önceki istasyondan, müşterinizin üretim hattındaki bir sonraki istasyondan bir farkı yoktur. Bu nedenle iyi bir tedarikçi yönetimi süreçlerinizin başarıya ulaşmasında önemli bir yere sahiptir.

İşte tedarikçi yönetiminde başarıyı yakalamak için 5 strateji:

Güçlü İletişim: Tedarikçilerinizle düzenli ve açık iletişim kurarak karşılıklı güven oluşturun. İhtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi net bir şekilde ifade edin. Unutmayın ki, tedarikçiniz belirsiz bıraktığınız her şeyi fiyatlayacaktır. Bu süreçte ihtiyaç ve beklentilerin doğru anlatılması, eldeki verilerin ve öngörülerin doğru paylaşılması, sapma durumunda hangi aksiyonların alınacağının belirlenmesi ve bunların tedarikçiniz tarafından doğru anlaşılması, muhtemel krizlerin çözümünü kolaylaştıracaktır. Örneğin, asgari ücrete hangi zam gelirse gelsin fiyatlarımız etkilenmesin diyerek fiyat almanız durumunda tedarikçiniz olası riskleri fiyatlandırarak size teklif verecektir. Bu durumda asgari ücrette değişim olmaması halindeki bedeli de ödemek zorunda kalırsınız.

Performans Takibi: Tedarikçi performansını düzenli olarak izleyin ve değerlendirin. KPI’lar belirleyerek performansı ölçün ve iyileştirme alanlarını belirleyin. Tedarikçi değerlendirmelerinizin metrik ve rasyolara bağlı olması gerekmektedir. Tedarikçilerinizi “iyi”, “kötü”, “berbat”, “çok iyi” gibi ifadelerle değerlendiriyorsanız ya da sahaya gittiğinizde yöneticileriniz örnek bir olay üzerinden “bu kadar da olur mu?” diyerek size rapor veriyorsa hatalı yoldasınız demektir. Değerlendirmelerin “zamanında teslim oranı”, “hatalı üretim miktarı” vb. metrik ve rasyolar üzerinde olması ve buna bağlı olarak yöneticilerinizin size “zamanında teslim performansını %2 artırdık” ya da “hatalı üretim miktarımız geçen aya göre %10 azaldı” gibi metrik ve rasyolar üzerinden olması gerekmektedir.

Uzun Vadeli İşbirlikleri: Tedarikçilerinizle uzun vadeli işbirlikleri kurarak, karşılıklı fayda sağlayan ilişkiler geliştirin. Güçlü işbirlikleri, kriz anlarında dayanıklılığı artırır. Uzun vadeli işbirlikleri tedarikçinizin sizin işinize yatırım yapma cesaretini arttırır. Bunun yanı sıra iç süreçlerinizdeki ana işinizle ilgisi olmayan bazı kalemleri tedarikçiye devredebilir, performans kriterleri koyarak tedarikçilerinizi denetleyebilirsiniz. Uzun vadeli işbirlikleri tedarikçinizin sizin süreçlerinize daha fazla uyum sağlamasını ve sizlerin beklentilerini daha iyi anlamasını sağlayacaktır.

Teknolojik Entegrasyon: Tedarikçilerinizle teknolojik entegrasyonu sağlayarak veri paylaşımını ve süreçleri optimize edin. Dijital platformlar kullanarak işbirliğini güçlendirin. Bir önceki maddede belirtilen uzun vadeli işbirlikleri tedarikçilerinizin teknolojik yatırımlar yapmasını cesaretlendirecektir. Bu da sizin işleyişinizde baştan sona daha şeffaf bir süreç izlenmesini sağlayacaktır. Unutmayın, uzun süreli işbirlikleri teknolojik yatırımları her zaman kolaylaştıracaktır.

Geri Bildirim ve İyileştirme: Tedarikçilerinize düzenli geri bildirim verin ve birlikte iyileştirme planları oluşturun. Sürekli iyileştirme kültürü oluşturarak, performansı artırın. Tedarikçilerinizle rutin toplantılar planlayarak performans takibi yapılarak aksiyon planları üzerinde konuşulmalıdır. Bunun için önceki maddelerde zikredilen güçlü iletişim, performans takibi ve uzun vadeli işbirliklerinin sağlanması gerekmektedir. Aksi durumda geri bildirim “tedarikçi dövme” diye ifade edilen “çok kötü”, “kötü” vb. ifadeleriyle kısıtlı kalacaktır.

Bu stratejilerle tedarikçi ilişkilerinizi güçlendirin ve tedarik zincirinizin başarısını artırın!